Dünyanın Suyunu Kurtarıyoruz

 Kazısız Teknoloji Neden Tercih Edilmeli?

Kazısız teknoloji neden tercih edilir?” sorusuna Alman Kazısız Teknoloji Derneği (GSTT) Başkanı Prof. Dr. Jens Hoelterhoff'un Berlin için yaptığı araştırmayla cevap vermek yerinde olur. Neydi bu araştırma? Hoelterhoff yaptığı çalışmayı ve sonuçlarını şöyle detaylandırıyor: “Kazısız teknoloji tarihi 26 yıl önceye dayanır ve Berlin, bu teknolojilerin doğduğu ve en çok uygulandığı kenttir. Boru içi robotik fotoğraflama, inceleme, astarlama ve bölgesel tamir faaliyetleri bugün daha teknolojik-uzmanlık eksenli yayılma ve hat döşemeye dönüşmüştür. 3,4 milyon nüfuslu Berlin'de son 26 yılda yapılan kazısız teknoloji uygulaması ile (780 km'lik yeni atıksu hattı ve ev bağlantıları) 67 milyon Euro’luk inşaat tasarrufu elde edilmiştir. Bu para, Berlin Sular İdaresi (BWB) tarafından diğer su inşaat projelerine aktarılmıştır. Ayrıca, 780 km kazısız teknoloji uygulaması açık kazı olarak yapılsaydı aşağıdaki problemler doğacaktı:

-2,4 milyon metreküp toprak hafriyatı, -1,3 milyon metrekarelik yol yüzeyinin kazınması ve tekrar kapatılması-kaplanması, -198 bin kamyon toprağın şehir içinden taşınması, -212 milyon metreküp yer altı suyunun çekilmesi (bu Berlin’in 1 yıllık su ihtiyacıdır), -Kazısız ekipmanlarına göre 3 kat fazla karbondioksit emisyonu, -Ağaçlar ve canlı tabiatın tahribatı (KT ile ağaç altındaki borular değiştirilebilir).

Bunlar ve bunlar gibi pek çok nedenden (gürültü, toz, yer altı ve üstü değerlerin zarar görmesi gibi) dolayı kazısız teknolojiye yönelmeli, açık kazı çok gerekli ve zorunlu ise yapılmalıdır. Ana seçenek kazısız teknolojidir”.

AB üyesi ülkelerde kazısız teknolojiye olan ilgi artıyor

Kazısız teknolojiler, “Minimum Kazı, Minimum Risk” sloganıyla ilerliyor ve şu anda batı ülkelerinde Kazısız Teknolojiler atık suda %50, içme suyunda %10’luk bir paya yükselmiş durumda. Türkiye’de de kazısız teknolojilerle rehabilitasyonun ilerleyen dönemlerde daha da önem kazanacağına dair ipuçları var. Örneğin, İstanbul’da bugün itibariyle %1-2 olan kazısız atık su tekniği ile iyileştirmenin önümüzdeki yıllarda %10’lara çıkacağı öngörülmektedir.

Günümüzde birçok ülkede belediyeler ve uygulayıcılar (müteahhitler-yükleniciler) artan çevre bilinci ve maliyet sonucunda kazılı teknolojilerden kazısız teknolojilere geçmeye başladılar. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde altyapı hizmetleri söz konusu olduğunda  kazısız rehabilitasyon tekniklerinin uygulanma yoğunluğu günden güne artmaktadır. Avrupa Birliği, altyapı hizmetlerinin uzun süreli güvenilirliğini sağlamak amaçlı önemli miktarlarda teşvikler de vermekte. AB üyesi yeni katılımcı ülkelerin altyapı yatırımları için ayrılan Avrupa fonlarının %15’i yeni boru hattı inşasına, %10’u ise eski boru hatlarının onarımı ve rehabilitasyonuna yönlendirilmektedir. Rehabilitasyon için toplamda ayrılan para 500 milyon Euro/yıl, Türkiye içinse 23 milyon Euro/yıl üstü değer öngörülmekte. 

Kazısız yöntem yeni eğilimlerden biridir. Trafik ve çevre rahatsız edilmeden diğerine göre daha kısa sürede ve daha az maliyetle gerçekleştirilir. Batılı ülkelerin büyük merkezlerinde atık su rehabilitasyonunda Kazısız Teknoloji'nin toplam oranı %50'yi aşmıştır. Bu İstanbul'da % 20'ye yakındır.

Başlangıçta kazısız teknoloji, kazılı teknolojilere göre pahalı iken günümüzde kazısız teknolojiler sistemi geliştiği için maliyet bakımından daha avantajlı hale gelmiştir. Kazısız teknolojiler her türlü yeraltı yapılarında (su, kanalizasyon, yağmur suyu, gaz, elektrik ve telekomünikasyon) kullanılabiliyor.